Velilerimize her hafta sonu faydalı bilgiler sunmayı amaçlamaktayız.
Çocuk, anne, baba, öğretmen ve okul iletişimleri, çocuk gelişimleri üzerine yer alacak çalışmaları özenle okumanız ve faydalı olması dileğiyle...
Bu pazar günü için yazımız CocukluDunya web sitesinden alıntı. Web Sitesinden alıntıladığımız bu yazının okulumuz web sayfasında yayınlanmasına izin verdiği için CocukluDunya Web Sitesine teşekkür ederiz.
Günümüz teknoloji dönemi ve çocuklarımız daha doğdukları günden itibaren dijital teknolojilerle tanışıyorlar. Bebeklik döneminden itibaren önce anne babalarının elindeki cep telefonlarıyla sonra da televizyon, tablet, bilgisayar gibi cihazların önünde saatlerini geçirebiliyorlar. Ebeveynler olarak, bir taraftan teknolojiden geri kalmasınlar istiyoruz. Ellerindeki cihazlara hızla adapte olmalarını şaşkınlık ve hayranlıkla izliyoruz. Bir taraftan da televizyonu açıp ya da eline bir cihaz verip, kendi başlarına oyalanmaları zaman zaman hayatımızı kolaylaştırıyor.
Ancak, yapılan bilimsel araştırmalar, aşırı medya kullanımının, özellikle de 0-6 yaş döneminde, dil gelişimi, öğrenme ve sosyal becerilerde gecikme, dikkat eksikliği, odaklanma sorunları ve uyku problemleri ile ilişkisine işaret ediyor. Ayrıca, kontrolsüz bir sanal ortamda çocuklarımızın uygunsuz içeriklere maruz kalması yalnızca bir "tık" uzaklarında olabiliyor.
Bu sebeple, anne babalar olarak çocuklarımızın yaşına ve gelişimsel özelliklerine göre hem süre hem de içerik olarak birtakım unsurlara dikkat etmemiz ve aile içinde kurallar belirlememiz, çocuklarımızın sağlıklı gelişimi ve güvenliği için çok önemli. İşte, çocuğunuzun dijital teknoloji kullanımı için dikkat edebileceğiniz bazı unsurlar;
· 18 aylığa kadar çocuğunuzun medya kullanımına izin vermeyin. Beyin gelişiminin çok hızlı ve kritik olduğu ilk yıllarda, bebeklerin ihtiyaç duyduğu şey, etrafındaki yetişkinler ve objelerle karşılıklı etkileşim halinde olmasıdır. Oysaki ekran tek yönlü bir uyarandır. Bebeğinizin, sizinle göz teması kurması, sizi dinlemesi, taklit etmesi, sizin onun çıkarttığı seslere ilgi gösterip, cevap vermeniz, etrafını fiziksel olarak keşfetmesi, hareket etmesi, oyun oynaması sağlıklı sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimi için çok kritiktir.
· 18 aylıktan sonra ise çocuğunuzun günlük medya kullanımını (televizyon, tablet vs.) maksimum 1 saatle sınırlayın. Çocuğunuza bu zaman zarfında, izlenen içeriğe göndermeler yaparak eşlik edin. Çünkü, çocuklar ekranda gördüklerini yetişkinler gibi algılayamayabilir ve hayal ile gerçeği birbirinden ayırt edemeyebilirler. Ayrıca, gördüklerini ve duyduklarını taklit etme yaklaşımı sergileyebilirler. Çocuğunuz dijital mecraları izlerken onunla sohbet edin, verilen mesajların doğruluğunu/yanlışlığını çocuğunuzla tartışın.
· Yaratıcılığını ve problem çözme becerisini artıracak, sosyal duygusal ve dil gelişimini destekleyecek, empati, hoşgörü gibi değerleri ön plana çıkartan, kişiler arası olumlu ilişkileri modelleyen, şiddet ve korku içermeyen, eğitsel içerikleri çocuğunuz için seçin. Seyrettiği programların, oynadığı dijital oyunların yaşına ve gelişimine uygun olduğundan emin olun. Bunun için hem yaş hem de içerik kategorisini öğrenebileceğiniz akıllı işaretlerden muhakkak faydalanın.
· Çocuğunuzun uygunsuz içeriklerden korumak için kullandığı tüm cihazların internet güvenlik ayarlarını yapın. Çocuğunuzun evin ortak alanlarında cihazları kullanmasını sağlayın. Böylece çocuğunuzun ne izlediğini, hangi içeriklere maruz kaldığını takip edebilirsiniz.
· Elektronik cihazları, çocuğunuz yatağa yatmadan en az 1 saat önce kapatın ve bu cihazları çocuğunuzun odasında bulundurmayın. Zira, ekranlardan yayılan mavi ışık, vücuda artık uyuma zamanının geldiğini işaret eden "melatonin" adlı hormonun salgılanmasını geciktirip, uykuya dalışı zorlaştırabilmekte ve uyku döngüsünü bozabilmektedir.
· Son olarak, belki de en önemlisi, çocuğunuza kendi medya kullanım alışkanlıklarınızı gözden geçirerek ve kullanımınızı sınırlandırarak örnek olun. Unutmamalıyız ki çocuklarımızın en önemli rol modeli, anne ve babaları olarak bizleriz ve çocuklarımız bizi izleyerek ve taklit ederek hayatı öğreniyorlar...
Uzman Psikolog Deniz BAYEL